"Kavmi onunla tartışmaya başladı. O da onlara dedi ki: "Beni doğru yola eriştirdiği halde Allah hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin dilediği şey hariç. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmez misiniz?"
(En'am suresi 80.ayet meali )
"Kendilerine ilim verilmiş olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur'ân, hakkın kendisidir. O, gücüne nihayet olmayan, her hamde lâyık bulunan Allah'ın yolunu gösteriyor."
"Allah'ım bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır,bana fayda verecek ilmi öğret ve benim ilmimi artır.Her hal üzere Allah'a hamd olsun.Cehennem ehlinin halinden Allah'a sığınırım."
(Tirmizi,Deavat, 129)
Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Ensardan bir zat Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a (hafızasını) şikayet ederek dedi ki:
"Ey Allah'ın Rasûlü! ben senden hadis işitiyorum, çok hoşuma gidiyor, ancak hafızamda tutamıyorum. Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm ona şu cevabı verdi:
"Sağ elini yardıma çağır!" ve eliyle yazma işareti yaptı."
(Tirmizi, İlm 12, (2668).
Yezid İbnu Seleme el-Cûfi radıyallahu anh anlatıyor:
"Ey Allah'ın Rasulü! dedim, ben senden pek çok hadis işittim. Ancak bunlardan, sonradan işittiklerimin, önceden işittiklerimi unutturacağından korkuyorum. Bana (hepsinin yerini tutacak) câmi bir kelime söyle!"
"Bildiklerinde Allah'a karşı müttaki ol (bu sana yeter)!" buyurdular."
Tirmizi, İlim 19, (2684).
Rezin şu ziyadeyi yaptı: "...ve onunla amel et!"
Ebu'd-Derda radıyallahu anh anlatıyor:
"Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle dediğini işittim:
"Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk* ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dahil etmiş demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semavat ve yerde olanlar ve hatta denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir."
Ebu Davud, İlm 1, (3641); Tirmizi, İlm 19, (2683); İbnu Mace, Mukaddime 17, (223).
Ebu Hureyre'den(radıyallahu anh)'dan rivayet edildiğine göre Allah Rasulü(s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Kendisiyle Allah rızası kazanılan bir ilmi,sırf dünya ile ilgili menfaat elde etmek için öğrenen kimse;kıyamet günü cennet kokusunu bulamayacaktır."
(Ebu Davud,İlim 12(3664);İbn Mace,Mukaddime23(252);Ahmed bin.Hanbel,Müsned,2/50)
Ka'b b.Malik(radıyallahu anh)'dan rivayet edilmiştir:
"Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim:
"Allah,(sırf)alimlerle tartışıp boy ölçüşmek veya (halkın)ayak takımı kimseleriyle mücadele etmek ya da insanların dikkatini çekmek için ilim öğrenen kimseyi cehennem ateşine sokacaktır."
(Tirmizi, İlim 6(2654)
Allah(c.c)'ın İlmi:İlim Allah-u Tealanın sıfatlarındandır.O'nun (c.c) ilmi ezelidir,başlangıcı yoktur,ebedidir,sonu yoktur.O'nun (c.c).Allah'ın ilmi zatı ile beraberdir,insanlarınki gibi sonradan kazanılmış bir ilim değildir.O (c.c) geçmiş,gelecek,gizli aşikar her şeyin ilmine sahiptir.
"Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir."
"Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır."
(Mülk suresi 13-14.ayet mealleri)
"Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır."
(Ta ha suresi 98.ayet meali)
İnsanların İlmi:İnsanın duyu vasıtaları ile elde ettiği veya Allah-u Teala'nın vahiy yolu ile doğrudan doğruya peygamberleri vasıtası ile bildirdiği,içinde zan ihtimali bulunmayan,yakini bilgi.
*Sülûk:Bir yola girme,bir yol tutma
No comments:
Post a Comment